31 Ekim 2011 Pazartesi

Artık tamamen kabuğunu kırmış ve futboluna konsantre olmuş bir futbolcu var karşımızda.Aykut Hoca ve Caner'in çalışma azmine sonsuz teşekkürler.Allah ayağını yan bastırmasın Caner Erkin.

27 Ekim 2011 Perşembe

Girdik inönüye, savaştık sonuna kadar alnımız akıyla çıktık.Resim herşeyi açıklıyor.Bjk-Fb:2-2

26 Ekim 2011 Çarşamba

Bobby Fischer Against The World

Geçenlerde duydum bu belgesel filmi ve aldım izledim.Tek kelimeyle harika.Bir daha aşık oldum o 64 kareye,o taşların ahenkli dansına.Son olarak eğildim babamız Fischer'in önünde.Fischer'ın dediği gibi "Sadece satranç oynamak istiyorum o kadar"! Bu belgeseli kesinlikle alın bulun izleyin.Aramızdan 3 yıl önce ayrıldı Fischer ama benin tek idolüm olarak hep kalacak.




24 Ekim 2011 Pazartesi

Dün gece oynanan Fenerbahçe-Samsunspor maçı öncesi şehitlerimizi andık.Buyrun izleyin ve 4.19 dan sonra bütün Kadıköy'de salavat getirilişi dinleyin.Tüylerimiz diken diken oldu.


http://thisismyfield.blogspot.com/

??

Bir sabah uyanıyorsun.Daha gözünü ovuşturup ayılmaya çalışırken televizyonun alt yazısını görüyorsun.26 şehit! Olduğun yerde kalıyorsun.Mışıl mışıl uyurken sen, silah sesleriyle inleyen bir gece geçirmiş yaşıtların.Ne olduğunu bilemeden ölmüşler.Gün içinde yorumlara bakıyoruz ve ülkenin başındaki insanın kendini savunmaya yönelik konuşmasını dinliyoruz.İşte o zaman canı çok daha acıyor insan.Tüm halk birlik oluyor tepki gösteriyor ardından sınır ötesi operasyon geyikleri,pkk kampları bbg evi muhabbeti filan.Şekilciliği çok seviyoruz.Şehitlerimiz için tepki gösteren(olumlu olumsuz) insanları reklam yapmayada bayılırız.Ölümün üstünden bile rant sağlarız.Doğu kesiminide çok sevmeyiz.Diyarbakır,Hakkari,Van dediğin an yüzündeki mimik değişir bu ülkenin %70'inin.Bu ülke bölünmez diye bağırır herkes ama kafasında bölünmüştür o ülke aslında.Büyük yıkım yaratan bu haberlerin üstüne pazar günü deprem gerçeği ile karşılaştık.7.2 ile sallandı Van.Bağırmalar,haykırmalar yardım isteyenler.Kağıt gibi yırtılan evler gördük yine tıpkı 1999 gibi.12 yıl önce yaşadığımız trajedi tekrar bizlerle.Başı ve sonu belli olan bir film bu ülke.Tarihler değişir,yer değişir ama olaylar ve yaşanması aynı.Hemen seferber oluruz, yardım yaparız çadırlar kurarız ama 4-5 ay içinde hepsi unutulur ve hiç depremi yaşamayan bir ülke gibi devam ederiz hayata.Depremin Van'da olmasını "ilahi adalet" olarak yorumlayan insanlarla aynı ülkede olmak büyük utanç.Bu deprem biz milat olsun artık akıllanalım diyeceğim ama kendimde inanmıyorum.Bu devran böyle gider.Ne zaman son dakika ülkesi olmaktan kurtuluruz o zaman birşeyler değişir!Beterin beteri var demişler.Daha kötü olaylar yaşamamak dileğiyle.

19 Ekim 2011 Çarşamba

11 Ekim 2011 Salı

TOTEM

Totem:Bireyin ya da bir grubun eski çağlarda boy göstermeye başladığı kendini koruduğuna inanılan; mistik, büyüsel duygularla bağlı bulunduğu hayvan, eşya, herhangi bir madde ve görülmeyene duyulan inanç.(vikisözlük).Yapsan bir türlü yapmasan bir türlü.Maçlarda insanları şekilden şekile sokan bazen "bu adam deli ya" diyerek yanınızdan herkesin kaçısmasına neden olan hastalık-inanç karışımı refleks olarak tanımladığım bir olgu totem.İlkokul 3.sınıfta başladı bende bu durum.Yıllar geçtikçe artarak devam ediyor.Pozisyonlar esnasında halıyı düzeltmek,mermerlerin çizgilerine ayak basmamak,ışıkları kapatmak,saat düzeltmek ve bazen maç süresi boyunca uyumak farklı şeylerle ilgilenmek..vb..Benim toteme bağlanmamı sağlayan maç dün gibi aklımda.Tarih 19 Kasım 2003. 2004 Avrupa Şampiyonası için baraj maçını Letonya ile oynuyoruz.Bütün maç boyunca terlik düzeltme totemi yaptım ve maçı 2-0'a getirdik.Sonra içimde huzursuzluk olmasına rağmen totemi bıraktım ve maç 2-2 ye geldi..Hele ki o Maris Verpakovskis'in attığı gol yok mu? Orda delirmiştim ve toteme devam etmediğim için milli takımın elenmesini kendi suçum ilan ettim.Tahmin ediyorum her futbol severin yaptığı totemler ve bir kaç anısı mevcuttur.Tavsiyem;"Toteme inanın, futbolsuz kalmayın!"